Makalemi kaleme alırken
Zerdüşt’te yer alan insan tipleri ayrımıyla beraber Nietzsche’de yer eden bengi
dönüş kavramı üzerinde duracağım. Nedir bengi dönüş ya da amor fati? Bu
soruları derinlemesine cevaplayıp Nietzsche’nin portresini kelimelerle
çizeceğim. Öyle ki Zerdüşt bize neler buyurdu? Zerdüşt bizden ne istedi ve ne
gibi levhalardan söz etti işte tüm bunları açmak için kalemimi masamda yer alan
mürekkebe batırıyor ve bu beyaz sayfaları derin düşüncelerle dolduruyorum…
Zerdüşt’te
İnsan Tipleri
Nietzsche’de 3 ayrı
insan tipi mevcuttur. Bunlardan ilki sürü insan, bir diğeri özgür insan ve
sonuncusu üst insan ya da yaratıcı / trajik insandır. Bu insan tipleri ayrımını
güç istenci ya da başka bir deyişle Kısaca sırasıyla Nietzsche’nin bu insan
tiplerini açıklayalım.
İlkin baktığımızda sürü
insan, toplumda en yaygın olan insan tipidir. Her şeyi kabul eder, zayıftır ve
varlığını sürdürmek için başkalarına muhtaçtır. Söz konusu olan bu insan sürü
içinde konforlu ve rahattır. Sürü içinde yandaşlar mevcuttur. Sürü insan içinde
ya da bir başka deyiş ile kalabalıklar içinde korunmuş oluyorsunuz. Böylece
insan kendini güvende hissetmiş oluyor. Nietzsche bu insan tipi için Böyle Söyledi Zerdüşt adlı eserinde
şöyle der: “Çalmamalısın! Öldürmemelisin! – Bir zamanlar kutsal sayılırdı
böylesi sözler; insanlar diz çöker, boyun eğer ve pabuçlarını çıkarırlardı bu
sözlerin önünde…”[1]
Nietzsche böyle diyerek eski levhaları kırmamızı ister. Ayrıca sürü insan için
de deve metaforunu kullanır.
Bir diğer insan tipi
ise özgür insandır. Bu insan tipi, değerler yaratma isteğini hayata geçirebilme
cesaretine sahip olan insandır. Özgür insan kendi değerini yaratmazsa bir süre
başka sürülere bağlı kalacaktır. Bu sürünün değer yargılarıyla ayrılıp
düşüncelerini ortaya koyması ya da yıkıcı “hayır” ile iyi-kötü levhalarını
ayırt ediyorsa bu insan özgür insan kısmına geçiyordur. Bu insan tipinde
Nietzsche aslan metaforunu kullanır. Nietzsche şöyle der: “Kendine özgürlük yaratmak,
ödevini kutlu bir Hayır’la yanıtlamak: İşte kardeşlerim, bunun için gerek var
aslana.”[2] Düşüncelerini
sürü içinde ortaya koymak için tek başına durabilme gücü ve cesaretine sahip
olmak için aslan gibi olmak gerekir. Söz konusu olan sürüde kendi başımıza
durup düşüncelerimizi ortaya koyabiliriz. Ancak böyle sürüye uymamış oluruz.
Son insan tipi olan
yaratıcı / trajik ya da üst insan için Nietzsche şöyle der: “Tanrı öldü: Şimdi
biz istiyoruz ki üst insan yaşasın.”[3]
Nietzsche üst insanın yaratıcı insanın yaşatmayı vurgular. İnsan kendine yeni
değerler yaratıyorsa, işte o insan üst insandır. İnsanın kendini aşması
gerekir. Üst insan bir çocuktur yani çocuk metaforu onu temsil eder. Çünkü
çocuk sürekli soru sorarak hayal gücüyle hareket eden bir yaş grubudur.
Bilindiği üzere çocuklar sürekli sorguladıkları için her şeyi merak ettikleri
için kısmen filozof sayılabilirler. Yetişkinlerde olduğu gibi hınç ya da kin
beslemezler. Hemen unuturlar. Çocuk her şeyi hayal gücüyle ve istemiyle yapar.
Nietzsche yetişkinlere, çocukken nasıl hareket ediyorsak sürekli soru soran
yaratıcı eylemde bulunmak gerektiğinden söz eder.
Nietzsche’de
Bengi Dönüş
Nietzsche’nin ‘bengi
dönüş’ (amor fati[4])
kavramını Ecce Homo adlı eserinden
bağımsız düşünemeyiz. Öyle ki bu eserde bengi dönüşü Nietzsche şöyle tanımlar:
“Bengi dönüş öğretisi, yani sınır tanımadan sonsuza dek her şeyin durmadan yok
olup yeniden doğması…”[5]
Söz konusu olan bu eseriyle Böyle Söyledi
Zerdüşt’ün, ana konusunun ya da ana fikrinin bengi dönüş olduğunu ve onun
erişilebilecek en yüksek olumlama ilkesi olduğunu ifade eder. Sürü insan yaşamı
olumlayamaz ancak üst insan yaşamı olumlayabilir ve kendinden öte bir dünyayı
yaratabilir.
Nietzsche’nin: “Dünya
dediğiniz şeyi önce siz yaratmalısınız: Bizzat sizin aklınız, sizin imgeniz,
sizin isteminiz, sizin sevginizde şekil bulmalı o!” sözünde en yüksek olumlama
ile yani sınır tanımadan sonsuza dek oluş ya da değişimle yeniden dünyamızı ve
kendimizden öteyi yaratıp yok olmayı vurguluyor.
Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt’te şöyle der:
“Bakın, üst insanı öğretiyorum size. Üst insan yeryüzünün anlamdır, isteminiz
desin ki: Üst insan yeryüzünün anlamı olsun.”[6]
Nietzsche, böylece Tanrı’nın ölümünden sonra üst insanın yeryüzünün anlamı
olduğunu bizlere söyler. Bengi dönüş bu bağlamda bir oluş, bir yok oluş olarak
üst insan üzerine bağlanır. Nietzsche, “bengi dönüş” öğretisiyle insanın nasıl
yok olacağını öğreneceğini gösterir. Ona göre insan aşılması gereken bir
şeydir.[7]
Nietzsche insanın ip
olduğunu ifade eder: “İnsan bir iptir, hayvan ile üstinsan arasında gerilmiş-
bir ip ki uzanır bir uçurumun üzerinde.” Söz konusu olan bu ip benzetmesi
insanın kendini aşıp öteye geçmesini uyandırmayı amaçlar. Basitçe bir ip gibi
düşünmemeliyiz. Bu noktada üst insan ile hayvan arasında yer alan gergin bir ip
olarak yer etmektedir.
İnsan mutlaka kendini
sevmeyi öğrenmeli Nietzsche için. En nihayetinde insanın kendini sevmesi ebedi
dönüşü yazgısı olarak değerlendirmektir. İnsanın kendini sevmesi yazgısını
sevmesidir.
Son olarak bengi
dönüşte hayattaki her şey doğum, ölüm, keder, üreme, mutluluk yani olup biten
şeyler farklı figürler, farklı karakterler üzerinden karşımıza çıkıyor.
Zerdüşt, Herakleitos’un yanında olacaktır. Düşünce yolunun çoğunu onunla
yürüyecektir. Bengi dönüş içerisinde hayat boyu aynı şekilde yaşanılacaksa bu
hayata üst insanın değer vermesi ve dünyasında kendini aşıp öteye geçmesi
gerekecektir. Asla bunun aksini Zerdüşt bizlere buyurmayacak ya da
söylemeyecektir.
KAYNAKÇA
·
F. Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt
·
F. Nietzsche, Ecce Homo
·
Cogito Dergisi, Nietzsche: Bir Kayıp Dünya, Sayı 25
[1] F.
Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt, (Çev. Mustafa Tüzel), İstanbul: TR İş Bankası
Yayınları, 2019, s.203
[2] F.
Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt, (Çev. Mustafa Tüzel), İstanbul: TR İş Bankası
Yayınları, 2019, s.20
[3] F.
Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt, (Çev. Mustafa Tüzel), İstanbul: TR İş Bankası
Yayınları, 2019, s.290
[4] Yazgını
sev!
[5] F.
Nietzsche, Ecce Homo, (Çev. Can Alkor), İstanbul: İthaki Yayınları, 2003, s.62
[6] F.
Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt, (Çev. Mustafa Tüzel), İstanbul: TR İş Bankası
Yayınları, 2019, s.6
[7] F.
Nietzsche, Böyle Söyledi Zerdüşt, (Çev. Mustafa Tüzel), İstanbul: TR İş Bankası
Yayınları, 2019, s.199
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder